Askerlik Sözlüğü

-->

Efendim, malumunuz 12 Ağustos 2010 itibariyle asker olmuş, ara ara yazmaya çalışmıştım. Ancak sizin de gördüğünüz üzere en son yeni yıl münasebetiyle bir önceki yıl koyduğum iletiyi güncelleyip koymuştum. Neyse hızla özet geçeyim. Ankara İl Jandarma Komutanlığı’nda askerliğimi kazasız belasız bitirip geldim çok şükür. Çok özet oldu ama durum bu, askerlik anısı anlatacak halim yok ya :D

Aslında benim istediğim askerde öğrendiğim ve askere gitmemiş ya da hiç gitmeyecek (bayanlar mesela) okurlarım için ufak bir sözlük hazırlamaktı. Aklıma geldikçe eklemeye çalışacağım, sizler de yardımcı olursanız sevinirim. Eveet, şimdi başlıyoruz:

Sözcükler

Uzun dönem askerlik: Dört yıllık bir fakülte ve dengi okulu bitirmemiş TC vatandaşı erkekler için yaklaşık  3 ayı eğitimde geçen 15 ay olarak belirlenmiş askerlik modelidir. Halen bu askerliğin kısalması için dua etmekteyim.

Kısa dönem askerlik: Dört yıllık bir fakülte ve dengi okulu bitirmiş TC vatandaşı erkekler için yaklaşık 1 ayı eğitimde geçen 5,5 ay olarak belirlenmiş askerlik modelidir. Halen bu askerliğin kısalması için de dua etmekteyim.

Yedek Subaylık:
Dört yıllık bir fakülte ve dengi okulu bitirmiş TC vatandaşı erkeklerin sınavla alındığı 3 aylık bir askeri eğitimden sonra asteğmen rütbesiyle subay olarak artı dokuz ay askerlik yapmasıdır..

Silah altına alınmak: Asker olmak demektir kısaca.

Devre: Askere alım, yıl için belli zamanlar yapılmaktadır. Bildiğim kadarıyla kısa dönemler Nisan, Ağustos, Aralık aylarında silah alınır ve tek sayılarla devresi belirlenir. Ben 335. Kısa Dönemdir, şu an 337. Kısa Dönem silah altında. Uzun dönemler de yılın dört döneminde alım gerçekleşiyor, tam aylarını bilmiyorum ancak alınan yıl ve dönemle beraber devre sayısı belli olur. 90/1, 90/2 devre gibi.

Er : Rütbesi, parası pulu olmayan asker.

Erbaş: Parası pulu olmayan ancak onbaşı / çavuş rütbeleri olan asker. Onbaşı lafı aldatmasın, hangi on kişiden sorumlu olduğu belli değildir. (Ünlü Türk düşünürü Cem Yılmaz’ın dediği gibi :D )

Devrem: Bu, aynı dönemde silah altına alınan askerlerin birbirilerine bir nevi hitap şeklidir. Bir tür sevgi, dostluk da getirir, biraderim, sadıcım, dostum manasında.,

Badi / Buddy: Rastgele olarak seçilen kişilerin “ahanda bu senin arkadaşın birbirinizden sorumlusunuz” denilerek birbirlerine emanet edilmesidir. yani sna emanet edilen kişi “badin” oluyor. Neden arkadaş, yoldaş falan gibi bir kelime değil de ingilizce badi anlamış değilim.

Üst devre: Bir devrede gelen askerlerden bir önce gelen askerleri ifade eder. 90/3 (“doksana üç” diye okunur) devreler, 90/4 devrelerin üst devresidir. Ayrıca genel olarak bir devreden önce gelen tüm devreleri de ifade eder.

Usta: Bir devrede gelen askerlerden iki önce gelen askerleri ifade eder. 90/2 (“doksana iki” diye okunur) devreler, 90/4 devrelerin üst devresidir. (Bu terim konusunda tam emin değilim)

Piç dede: Bir devrede gelen askerlerden üç önce gelen askerleri ifade eder. 90/1 (“doksana bir” diye okunur) devreler, 90/4 devrelerin piç dedesidir.

Has dede: Bir devrede gelen askerlerden dört önce gelen askerleri ifade eder. 89/4 (“seksendokuza dört” diye okunur) devreler, 90/4 devrelerin piç dedesidir.

Alt devre: Bir devrede gelen askerlerden bir sonra gelen askerleri ifade eder. 90/4 devreler, 90/3 devrelerin alt devresidir. Ayrıca genel olarak bir devreden sonra gelen tüm devreleri de ifade eder.

Çömez: Bir devrede gelen askerlerden iki sonra gelen askerleri ifade eder. 91/1 devreler, 90/3 devrelerin alt devresidir.

Piç torun: Bir devrede gelen askerlerden üç sonra gelen askerleri ifade eder. 91/2 devreler, 90/3 devrelerin alt devresidir.

Has torun: Bir devrede gelen askerlerden üç sonra gelen askerleri ifade eder. 91/2 devreler, 90/3 devrelerin alt devresidir.

Piç Torun: Bir devrede gelen askerlerden üç sonra gelen askerleri ifade eder. 91/3 devreler, 90/3 devrelerin alt devresidir.

Sıracılık: Yapılması gereken işlerin (mıntıka temizliği vs) yeni gelen devrelerce yapılmasına dayanan bir sistemdir. Bu sistemle kimse kimseyi kırmaz üzmez (teorik olarak), her asker yaklaşık3-6 ay arası bu işleri yaptıktan sonra alt devre ve çömezlerinin gelişiyle rahatlar ve inzivaya çekilerek askerliğin tadını çıkarır. Bir imece gibi görülebilir.

Devrecilik: Sıracılığın insanlık dışı olanıdır, üst devreler alt devrelere insan gibi davranmaz, adete işkence edebilir. Yeri gelir Allah’tan korkmazsınız, üst devreden korktuğunuz kadar :(

Deyimler / Atasözleri

Alt devrenin götü başı oynuyor / Oynama var: Alt devrenin üst devrenin sözüne ve emirlerine uymaması, karşı gelmesi durumunda sarfedilen bir deyimdir.

Oynama olmasın: Bu da yukarıdaki durum ortaya çıkmaması için bir nevi uyarı cümlesidir. Bu cümle ile alt devrelere ayar verilir, korku salınır.

İş kitlemek: İş kilitlemek değil lütfen doğru kullanalım :) Kendi yapacağınız bir işi ya da angarya gibi görünen bir işi birine yüklemek.

Yardırmak: Aşırı çalışmak. Örneğin 18 saat :(

Full yatış: Yardırmak ifadesinin tam tersidir. Genellikle kebap askerlik yapanlar için kullanılan bir deyimdir, hiçbir iş yapmadan günleri geçirmek, rahat etmek manasında kullanılır.

Şafak sıkıştırması / şafak basması: Terhisi yakınlaşan kişinin içinin darlanması durumu

Şafak sayma cümleleri:

Atar bilmem kaç (mesela atarsa 10): Şafak atması durumunda kalan zamanı belirtir. Askerde günler zor geçer o yüzden her günün biteceğine umut azdır. O yüzden umutsuz bir ifadedir atarsa demek :(

On gün kaldığında: Don, şafak on!

Dokuz gün kaldığında: Dokuz haftaya yokuz.

Yedi gün kaldığında: Ne fanta ne kola atarsa yedi gün.

 

daha ekleyeceğim, bitmezzz.

Comments are closed.