Ege Life Dergisi – Haziran 2011 (Yayınlanmadı)

-->

Google “Like”

İnternet devi bir yandan tarayıcı, işletim sistemi pazarında Microsoft’u zorlarken bir yandan da Twitter ve FAcebook gibi sosyal mecra devleriyle baş etmeye çalışıyor. Bu kapsamda Facebook’un çok popüler olan “Like” uygulamasının bir benzeri olan “+1” uygulamasını duyurdu. Şimdilik sadece yalnızca Google.com adresinden yapılan İngilizce aramalar için geçerli olan hizmet yakında tüm sitelerin hizmetine açılacak, her yerde +1 düğmelerini göreceğiz. Konuyla ilgili olarak Google’ın resmi blogunda dendiği üzere “tek tıklamayla bir yağmurluğu, haberi veya bilim kurgu filmini arkadaşlarınıza ve dünyanın geri kalanındaki kişilerinize önerebileceksiniz”.

Facebook, sonra Twitter, şimdi ise Google peşi sıra duyurdukları bu hizmetlerle internet denizini daha da derinleştiriyorlar. Bakalım ne zaman sosyalleşmeye doyacak ve başka bir yol aramaya başlayacağız?

Sorularınız cevapsız kalmasın

Google’da arama yapmak da kolay iş değildir aslında. Öncelikle ne aradığınızı, nasıl aramanız gerektiğiniz bilmeniz gerekir. Ayrıca aradığınız şeyin ne ile ilgili olduğunu bilmeniz gerekir. Sorular sorarak arama yapamazsınız çoğu zaman. İşte bu noktadaki boşluğu doldurmak isteyen “WolframResearch” firması artık sıkça duymaya başladığımız“anlamsal web” alanında emin adımlarla ilerliyor. Sözcük aramasından çok sorulan soruları anlamlandırarak arama yapan ve bu yönde cevap veren WolframAlpha, “computational knowledge engine – sayısal bilgi motoru” sloganıyla Google’ı zorlamaya başladı bile.

Örneğin “mother’s father’s son – annemin babasının oğlu” diye sorduğumuzda cevap olarak hem ilişki ağacını çıkarıyor hem de “uncle – dayı” cevabını verebiliyor. Tabii ne yazikki aramalar sadece İngilizce yapılabiliyor. Umarız en kısa zamanda biz de kendi dilimizde WolframAlpha’nın nimetlerinden faydalanmaya başlarız.

Sorgular yaparak yeni şeyler öğrenmek istiyorsanız ve ansiklopedi karıştırarak öğrenmeyi seviyorsanız siteyi ziyaret etmenizi tavsiye ederim. (http://www.wolframalpha.com)

Dosyalar cepte

Dosyalarımızı istediğimiz yerden yükleyip kendi çekmecemiz gibi kullanabildiğimiz Dropbox uygulaması Samsung ile yaptığı anlaşma meyvelerini vermeye başladı. 25 milyondan fazla kullanıcısını dosyalarının taşıma yükünden kurtaran popüler yazılım,şimdilik Xperia Arc ve Xperia Play model telefonlarla entegre olarak gelecek. Ancak yakın bir gelecekte tüm akıllı telefonlarda standart olarak geleceğe benziyor. Böylece dosyalarımıza mobil cihazlarımızdan rahatça ulaşabilecek, mobil cihazlarımızı bellek sıkıntısı çekmeden kullanabileceğiz.

Twitter’da Devrim

140 karaktere ruh halimizi sıkıştırdığımız Twitter, sosyal mecra piyasasında giderek kızışan rekabete yetişmeye çalışıyor. Geçtiğimiz günlerde Tweetdeck firmasını satın alarak elini güçlendiren firma, eksikliği en çok hissedile n iki yeni özelliği duyurdu. İlk yenilik fotoğraf ve video yükleme servisinin yakında hizmete girecek. Şimdiye kadar Twitpic, youtube gibi siteler tarafından sağlanan bu hizmetler artık Twitter üzerinden sağlanacak, görsellerimizi, videolarımızı Twitter’da saklayıp paylaşabileceğiz. Tabii bu saklamanın bir süresi, kısıtlaması olacak mı, o şu an için ne yazıkki net değil

Öte yandan daha da önemlisi 160 karaktere sığmayan linklerin kısaltılma servisi de diğer önemli özellik. Yükleme hizmetinde olduğu gibi bu özellik de bit.ly gibi diğer bağımsız servisler tarafından sunuluyordu.

Bu iki yeni güzel özellik evde, okulda, yolda, sokakta, kısacası yaşadığı her yerde, her anını durmadan paylaşan tweetseverleri çok mutlu edecek.

Apple’dan son bombalar

Apple, her yıl düzenlediği, merakla beklenen Worldwide Developers Conference – Dünya Geliştiriciler Konferansı’nda bombaları patlattı. Öncelikle tanıtılan Mac OS X Lion ile yenilen e-posta yönetimi, 3000 yeni API özelliklerinin yanısıra Mac App Store üzerinden yazılım satın alınabilecek. Burada da yine AppStore benzeri bir yapı bulunacak.

Öte yandan iOS 5 ile beraber yaklaşık 200 yeni özellik geliyor. Belli başlı olanları anlık bildirimlerin Android’te olduğu gibi daha görünür kılmak, iBook ile hızlı entegrasyon ile digital yayınlara rahat erişim olarak sıralayabiliriz. Twitterla bağlantı için yapılan iyileştirmeler ise yadsınamaz yeniliklerden.

iOS 5 ile beraber artık iPhone ve iPad lerin bilgisayardan bağımsız olarak güncellemeleri yapabilmek ise beklenmeyen, çok önemli gelişmelerden.

Son olarak duyurulan iCloud, artık kaçınılmaz olan bulut teknolojisine Apple’ın kayıtsız kalamadığının bir göstergesi. iCloud ile kullanıcılar, mobil cihazlarındaki bilgi ve verileri Apple’ın bulutunda saklarak heryerden erişebilecek. Umarız Apple, iCloud’da korumacı politikasını bir yana bırakır ve kullanıcılar bilgilerine sadece Apple cihazlarından değil, her yerden, her platformdan erişirler.

Comments are closed.