Ege Life Dergisi – Mayıs 2011

-->

Bulut, bulut dedikleri

Yazılarımızda sıkça bahsettiğimiz günümüzün yükselen, yıldızı parlayan teknolojisi “Bulut Bilişim / Cloud Computing“i kısaca anlatmak istiyorum. En basit tanımıyla bulut bilişim, gelişen bağlantı hızları sayesinde uzaktaki güçlü sunucu kaynaklarını kullanarak işleri yürütmektir. Aslında halihazırda kullandığımız bir durum. Eskiden şarkı / film indirir, depolar, izler ya da dinlerdik. Şimdi ise istediğimiz müziğe ya da filme anında erişip keyifli dakikalar geçirebiliyoruz. Ya da eskiden masaüstünde hazırladığımız bir Word belgesini Google Docs ya da Office 365 le hazırlayıp paylaşıp saklayabiliyoruz. Dosyalarımıza da Dropbox gibi uygulamalarla çevrimiçi olarak ulaşabiliyoruz. Bu teknolojiye bulut denilmesinin gerçek nedeni bu hizmeti veren firmaların dünya üzerinde birçok sunucusunun bulunup kullanıcıların bunu farketmeyip sanki tek kaynaktan hizmet alıyor gibi olmaları. Yani bir bulut gibi dışını görüyorsunuz ancak içindeki yağmur damlalarının nasıl oluştuğunu göremiyor, buluttan çıktıkların da ise yararlanmaya başlıyorsunuz.
Microsoft, IBM, Dell gibi firmalar kendi bulut sunucu yatırımlarını yapıyor ve yapmaya devam edecekler. TTNet de kendi bulutunu kurdu. Yakın bir gelecekte –ki Google bu yönde bir işletim sistemini ve tabletini çıkarmak üzere- çok ucuza alacağımız çok hafif ve ince tabletlerimizden belgelerimizden programlarımıza herşeye çevrimiçi ulaşacağız ve sadece programların kullanacağımız özelliklerine, kullanmak istediğimiz süre kadar cüzi ücretler ödeyeceğiz. Kulağa ne kadar hoş geliyor, değil mi?
Hızlı, güvenli ve kolay kullanılır…

Bu sloganlar yeni sürümü çıkan ve web sitesini yenileyen popüler Linux dağıtımı Ubuntu’ya ait. 11.04 sürüm numarasıyla dağıtılmaya başlayan yeni sürümde öne çıkanlar yeni , daha etkileyici bir karşılama ekranı, akıllı bir çalışma ortamı yöneticisi, daha gelişmiş program yöneticisi. Tabii en önemlisi hızlı, güvenli olma iddiaları bu sürümde de devam ediyor ve özellikle üzerine basa basa belirtiyorlar.
Öte yandan yenilenen web sitesinde en çok göze çarpan ise ana sayfadaki dizüstü bilgisayarın markasının “Dell” olması. Dell firmasının Linux dağıtımlarına, özellikle de Ubuntu’ya ilgisi ve desteği biliniyordu ancak bu kez bu destek Ubuntu cephesinden daha belirgin şekilde bahsedilmeye başlanmış oldu.
Yenilikler bununla da bitmiyor. Şimdiye kadar masaüstü, sunucu, netbook sürümleri bulunan Ubuntu, bizi “bulut”lara taşımaya hazırlanıyor. Kendi bulutunu kurmak isteyenler için işletim sistemi sunuyor. Böylece küçük ve orta ölçekli işletmeler ya da bireyler de kendi bulutlarını rahatça kurabilecekler.

ve Windows 8…
Kişisel bilgisayarlarımızın vazgeçilmezi Windows işletim sisteminin yaratıcısı Microsft, artık yavaş yavaş tarihteki yerini alan Windows XP’nin yerini dolduracak yeni ürün arayışını sürdürüyor. Windows Vista hüsranını toparlamak için hızlıca Windows 7’yi piyasaya süren firma, şimdi de Windows 8’i el altından dağıtmaya başladı. El altından diyorum, çünkü bir satış stratejisi mi yoksa meraklı bir çalışanın sızdırması mı billinmez ama beta versiyonuna sadece paylaşım sitelerinden ulaşabiliyorsunuz.
Peki yeni sürümde neler geliyor, bir göz atalım:

  • En önemli gelişmelerden biri yeni sürümle beraber “Windows Apps Marketplace” uygulamasının gelmesi. Yani artık Windows uygulamalarını sağda solda aramak yerine büyük bir pazar yerinden edinebileceğiz. Tabii bu gelişmede IPhone ile tavan yapan iStore, “Google Android Marketplace” gibi başarıların zorlaması olması muhtemel. Öte yandan bence Windows sürümlerin en büyük eksiklerinden biri yan uygulamaların güncellemelerini kullanıcıya bildirmemesi. Bu konuda Ubuntu oldukça başarılı. Umarım bu Marketplace ile bu özellik de gelir.
  • Smartscreen uygulamasının artık işletim sistemiyle beraber gelmesi ve sadece tarayıcı tarafında değil sistemin genelinde aktif olması bir diğer yeni özellik. Bu ne demek derseniz, sisteminizin virus, reklam ajanları gibi sinir bozucu sorunlardan ek yazılıma ihtiyaç duymadan kurtulmak demektir.
  • ISO kalıp dosyalarının istenildiğinde CD/DVD gibi sisteme eklemesi ise özellikle oyun, program gibi uygulamaları kalıp dosyasıyla indirip CD/DVD’ye yazmak ya da ek programla bunları halletmeye çalışanların yüzünü güldüreceğe benziyor.
  • Daha gelişmiş arayüzler, MSN avatarınızın ve durumunuzun görev çubuğunun en sağına yerleşmesi, varsayılan bir PDF okuyucu gelmesi gibi başka güzel özellikler daha bu sürümle gelmesi bekleniyor.
  • Devrim niteliğinde bir gelişme de artık “mavi ekran” kavramının kalkması olacaktır. Tabii bu, artık hiç sorunla karşılaşmayacağız anlamına gelmiyor. Sadece hata ekranın tasarımı ve en önemki rengi değiştirilerek daha sevimli hale getiriliyor o kadar.


Hazır söz Microsoft’tan açılmışken firma, bir başka yeni ürünü Office 365’i geçtiğimiz günlerde duyurdu. Şu an beta sürümünde olan ürünü ücretsiz olarak deneyebiliyorsunuz. Ürünün normal Office ailesinden farkı, tamamen web tabanlı olması ve çok kullanıcıyı desteklemesi. Ürün Microsoft’un bulut bilişim teknolojilerinden en önemli yatırımlarından biri. Şu an için Microsoft Word, Excel, Powerpoint ve OneNote uygulamalarına erişebildiğiniz ürüne kullanıcı başına aylık 6$ ödeme yaparak sahip olunabilecek. Hantal ve pahalı makinalarımızdan kurtulup “bulut”lara yükseleceğimiz gelecek günler için Microsoft’un bu hamlesi, Office ürünleri için kullanıcı başına çok ciddi paralar ödeyen firmaları ve son kullanıcıları rahatlatacak gibi. Ancak yine de Google Docs ile nasıl rekabet edebileceği merak konusu.

One response to “Ege Life Dergisi – Mayıs 2011”

  1. cybermagnetik says:

    What a great web log. I spend hours on the net reading blogs, about tons of various subjects. I have to first of all give praise to whoever created your theme and second of all to you for writing what i can only describe as an fabulous article. I honestly believe there is a skill to writing articles that only very few posses and honestly you got it. The combining of demonstrative and upper-class content is by all odds super rare with the astronomic amount of blogs on the cyberspace.